Onkoloji de (Kanser Tedavisin’de) tedavisinde  Geleneksel ve Tamamlayıcı tıp (GETAT) uygulamaları modern tıbbi tedavilere eklenerek tamamlayıcı olarak kullanımı son yıllarda gittikçe popüler olmaya başlamıştır.

Kanser tanısı alan hastalar hastalık süreci ile birlikte tedaviden kaynaklanan semptomlarla oldukça sık karşılaşmaktadır. Bu semptomlar hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyerek, tedavi sürecinin de kesintiye uğramasına yol açmaktadır.
Hastaların bu semptomları çözmek için tıbbi tedavinin yanı sıra tamamlayıcı yöntemlere de sıklıkla başvurdukları bilinmektedir. 
Tamamlayıcı tedaviler, konvansiyonel tedaviye destek vermek amacıyla başvurulan yöntemlerdir.

Bu yöntemlerin tercih edilmesindeki temel amaç yaşam kalitesini yükseltmek ve semptomları azaltmaktır.  Ancak bu yöntemlerin amacına ulaşabilmesinde sağlık ekibi üyelerinin bu uygulamalardan haberdar olması, hastaların zarar görmesinin ve suistimale uğramasının engellenmesi ve tamamlayıcı yöntemlerden kanıta dayalı olanların tercih edilmesi konusunda hastalara rehberlik yapılması son derece önemlidir.

Tedavi edici yaklaşımların mümkün olmadığı durumlarda, hastanın sıkıntısını azaltıp, yaşam kalitesini arttırmaya yönelik iyileştirici yaklaşımlar uygulanmaktadır. Kür şansı kalmayan hastalarda yaşam kalitesinin arttırılması, semptomların giderilmesi, hasta ve yakınlarının insanlık onuruna yakışır şekilde desteği çok önemlidir.

Ayrıca hastaların tamamlayıcı ve geleneksel yöntemlere başvurmasını etkileyen diğer faktörler arasında; tedavilere yönelik algıları, tıbbi tedavilerin yan etkileri ile ilgili endişeleri, hasta-sağlık ekibi arasındaki iletişim ve bu yöntemlerin etkili olduğu inancı yer almaktadır.

Hastaların bu tedaviye başvurmalarındaki temel amaç ise; tedaviye destek olma, kanserin tekrarlamasını önlemek, yaşam kalitesini arttırmak, tedavi ve hastalığın yan etkileri ile baş etmek, immün sistemi güçlendirmek ve iyilik halini arttırmaktır.
Kanser hastalarının semptom kontrolünde sıklıkla başvurduğu yöntemler arasında; başta bitkisel ürünler (Fitoterapi)olmak üzere relaksasyon, biyolojik geri bildirim (bio-feedback), akupunktur, Ozon terapisi, Yüksek doz C Vitamin Tedavisi, Nöral terapi, Hipnoterapi, Kupa-hacamat, akupressüre, yoga, meditasyon, masaj, müzik ve refleksoloji, kriyoterapi ve aromaterapi yer almaktadır.

Akupunktur ve Ozon Terapisi - Fitoterapi : Günümüzde fiziksel bir tedavi yöntemine ekleyerek tamamlayıcı olarak kabul edilmekte, hem hastalığın hem de tedavilerin yol açtığı sorunların yan etkilerin bulantı kusmaların kontrolünde kullanılmaktadır. Kanserde ağrı, yorgunluk, anksiyete, depresyon, bulantı kusma, ağız kuruluğu, uykusuzluk, gece terlemesi ve sıcak basması gibi şikayetleri azaltmak, yaşam kalitesini arttırmak için kullanılabileceği önerilmektedir