Son zamanlarda dünyamız değişmiştir. Günümüzde yetişen gıdalar, içtiğimiz su, soluduğumuz hava, sanayileşme ve teknoloji elektromanyetik kirlenme, stres dünyamızı maalesef değiştirdi.Tüm hastalıklarda olduğu gibi infertilite / kısırlıkta da bedensel ve ruhsal kirlenmemiz artmıştır.Biz insanların-hücrelerimizin dünyamızın geçirdiği bu değişime uyum sağlıyamamıştır. Alınan gıdaların GDO’lu olması genetik değişimi, kirlilik, hücrelerimizin alınan gıdaları yabancı olarak algılamasına neden olmaktadır. Bu durumda hastalıklara, alerji ve kısırlık infertilite’ye neden olmaktadır.İlk etkilenen doğurganlığımızdır.Etkilenen ilk hücre erkek üreme hücresi olan sperm ve diğeri de kadın hücresi olan oositlerdir.Sonuç ise kısırlık ve infertilite dir.
Ayrıca kariyer iş yaşamına aktif katılım şehirleşme ve modernleşmenin sonucu olarak evlilik yaşı 30-35’ li yaşlara kaymıştır. Gebe kalma yaşınında 35’li yaşlara uzamasına neden olmuştur.Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarda da gösterilmişki; geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerini tüp bebek ve kadın erkek infertilite tedavisine eklediğimizde, başarı oranı artmaktadır.
İnfertilite ve Tüp Bebek tedavi öncesi ve sırasında Klasik Tıp yöntemlerini tamamlayıcı olarak Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp yöntemleri kullanarak ZİHİN, BEDEN ve RUHSAL arınma İnfertilite ve Tüp Bebek başarı oranlarını önemli oranlarda artırmıştır.